11.10.2010

In my place


İşten çıkmıştım,son kez arkama bakmadan gideceğimi bilerek süzüldüm kalabalığın arasına telefonumun çalmamasını umarak.Rüzgar o gün yine sahilden esiyordu,fakat daha acımasız daha can yakıcı daha bi kasvetliydi.Islak gözlerimi saklamadan yürümeye başlamıştım,sanki adım attıkça biraz daha fazla uzaklaşıyor ve biraz daha fazla derin acı yaşıyordum.Ve çantamın derinliklerinde iki senedir aynı olan melodimi duymaya başladım,arıyordu,sevdiğim adam,hiç bi yere koyamadığım,kalbimden başka koyacak bi yerim olmadığı adam..

Ve O arıyordu,kaçtığım halde görüşmeyi istiyordu.Eski tip cumbalı bir barın bahçesine oturdum ve beklemeye başladım.Kapıya dönüktü gövdem,geldiğini görmeliydim.Bu acıyı tüm saniyeleri kaçırmadan yaşamalıydım,son kez bana artık olmayacağını söylemeliydi.Üzülmeliydim,yıkılmalıydım,daha fazla ağlamalıydım.Artık o sonu hissetmeliydim,içimdeki gibi O'da bana hissettirmeliydi.

Kapıdan girişini gördüm,üzerindekilerden çok daha fazla olan acısını,kederini..Bir kez daha buram buram hissettim kaybolmuşluklarını.Yine ne yapacağımı bilemedim,selam verirken bile dilim sürçtü,sözcüklerim kaydı,beynim ufalandı karşısında..Güçlü görünen gövdem gibi keşke dayanıklı bir kalbim olsaydı diye düşündüm.Aslında binlerce şeyi aynı anda düşünüp aynı anda düşünmeyi redettim.

Oturur oturmaz Coldplay 'in my place' çalmaya başladı arka fondan,ama sanki içimde çalıyor gibiydi.Bi şarkı bu kadar bütünleşemezdi o anki durumumla,beni o kadar esir alamazdı.Sanki kendi filmimi çekiyordum o anda,bu kadar hüzünlenemezdi hiç bişey.

Ve dediği gibi oldu,O'nu görmek bir kez daha beni rahatlattı bir süreliğine.O kadar rahatlamıştımki hatta gözyaşlarımı bile serbest bıraktım dünyadaki herşeyi bir kenara bırakarak.Sanıyorduki O'nsuz olduğum zamanlar herşeyi kolayca bırakabiliyorum bir kenara.Sanıyorduki yetersiz bir sevgim var.Ama asla gücümün bitmiş olduğunu sanmadı.Artık dayanıyo olmamın bir mucize olduğunu anlayamadı,anlamak istemedi.Çünkü O kendi acısını yaşıyordu,bende benimkini.

Kaderimiz bile yoktu artık.Kaderimiz olduğunu sanarak hayaller kurduğumu bilmiyordu.İlk gözlerine baktığımda o Adamın her hücresini seveceğimi hissettiğimi bilmiyordu.Oysa söylemiştim,inandığını sanmıyorum.

O artık inancını kaybetmişti.Sevgisini saklıyordu,gizleyip koruyordu,belki uzun süre hiç bişey zarar bile veremeyecekti.

Ama hiç bi zaman bu yıkıntıyı doğrultamayacaktı.Baktığı gözlerde sevdiği kızı arayacaktı,öptüğü dudaklarda aynı hazzı,kokladığı saçlarda yine o aklından çıkaramayacağı içine sinen kokuyu..Bilmiyorduki çocuk,bir kere sevildimi aynısı kolayca olmuyor.Uğruna herşey feda edilebilecek güzellikler,asla gelmiyor,sadece hafızalarda kalıyor..

Keşke o gün telefonum çalmamış olsaydı,eve doğru her adımda biraz daha kanayarak gitseydim.

18.08.2010

Who would have thought it could happen?


Yaklaşık bir sene önce yönetici asistanı olarak köklü sayılan bir firmaya görüşmeye gitmiştim.İş görüşmesinde bana uygun olmadığını anladığımdan işi ukalalığa vurup cesaretli konusmalar yaptım.Çünkü adamın beklentileri bendeki özellikler ve bir işten umduklarım kısmına uymuyordu.Dış ticarettir,en kötüsünden muhasebedir bilmem nedir,beni geliştirebilecek yanları olmalıydı.O kadar çaresiz ve sıkıntılıydımki,o gün o adam beni ikna etti,sen gel bir kaç ay çalış,dış ticaretçi arkadaşlada sürekli paslaş seni dış ticaret departmanına alıcam dedi.Ama ben sanıyorumki sıkarım dişimi,sabrederim 2-3ay geçerim babalar gibi istediğim departmana.Her ameleliği yaparım vesselam.Neyse ben tamamen başta red eden insan odadan ikna olup işi kabul etmiş olarak cıktım.Oradaki işten cıkacak yönetici asistanı 1hafta gibi bir süre bana işleri gösterecekti.
Ertesi gün hazırlandım,kumaş pantalonumu,yeni aldığım hafif topuklu çizmelerimi giydim.Servisin beni alacagı yere gittim,iş yerine geldik,tüm idari çalışanlar ve işçiler indi tek tek.Kızcağız tek tek gün içinde yaptıklarını göstermeye başladı.Muhasebede 2bayan var,biri benim yaşlarımda evli,diğeri benden büyük 30lu yaşlarda evli. Aynı günün akşamı 30lu yaşlarda altına peugeot çekilmiş bayanın patronun sevgılısı oldugunu öğreneceğim.
Herneyse konu dağılmadan kızcağızla beraber ilk önce fabrıkada ne nerededir turu attık kısaca.Sonra yapılacakları tek tek göstermeye başladı.Dışardan telefon gelırse su sekılde acılır,muhasebeye ise soyle baglanır cart curt..Daha sonra patronun odasına elımızde camsil ve fısfıslarla gıdıp her yerı sıldık,odasında bırde kendıne aıt tuvaletı var,kızcağız ellerıne eldıven takıp orayıda bı guzel temızledı,camları açtı temız hava gelsın dıye,en son vıledayla sildi yerleri,tozunu aldıgımız yerlerdekı esyaları muntazam bi şekılde yerıne koymazsak adam cok sinir olurmus.Ben o odada şaşırmaya başladım,şok olmaya..Ulan kız gidince her allahın gunu o işleri ben yapıcam,kendı odamı bıle her allahın gunu temızlemıyorum.Adamın tuvaletını bıle temızlıcem..Durr asıl bomba idari personelın ki bunlar ben dahil 4kişi,muhasebe 2kişi,dış ticaret 1.Bunların kullandığı tuvaleti bile ben temizlicem!!!
Herneyse,diğer yapılacaklar ise,adamın çayını kahvesini götürüp getirme,suyu bile özel bir bardakta gitmeli,bardağın kenarına çay sıçramamalı,demi tam ayarlanmalı,yok şekeri kadar,yemek geldiğinde yemeğini hazırlayıp odasına koyuyorsun,günde bir kere çay içebiliyosun,sigara içmekten bahsetmıyorum bıle.Elektronık makıneden o gün kımler işe gelmiş gelmemiş kaydını cıkarıp,izinli olan varmı yokmu nıye gelmemiş bilmem ne dıye personel müdürü işlerinide yapan benim.Zaten kendine kalan bır zamanın olmuyo sürekli birilerini iş dısındada annesı babası arıyor,onları baglıyosun,ki mutfakta cep telefonuyla gorusmek yasak goruldugu taktırde maaştan 50tl kesılecek yazısı yazılı.Ama o kızcagız dısında herkes annesını arkadasını kocasını bılmem neyını arayabılıyor iş telefonundan..Off allahım daha bıtmedı cehennem gıbıydı aynı,adam arada fabrıkaya ınıyor gun ıcınde,ve fabrıkanın içinde talaş tozu vb gibi şeyler oldugu için güzelim gömleği kirlenmesin diye üzeriğne bir ceket giyip iniyor,vee asıl bomba burda adama o ceketi giydiren ve çıkartan sensin..Şaka gibi belki ama gerçek..
Herneyse kızcağız eli yüzü düzgün,okumuş etmiş ilim sahibi bir insan,o kadar içim acıdıki durumuna saatlerce sustum sustum,kaçamakça sorularla neden ayrılmak istediğini ancak ertesi gün sorabildim.Daha sayamadığım tonla şey de oldu.Mesela muhasebedeki evli bayan işe 11-12 gibi gelip tüm gün telde konusup ve herkese emirler yağdıran biriydi,durduk yere azarlayan.Benide azarlamıstı daha ilk günümde o telefon nıye 2saattir calıyor bu kıza öğretmedinmi nasıl açılacagını dıye..Çok sinirlenmiştim,niye O'na torpil geçildiğini öğrenmem uzun sürmedi.Kadın evli olmasına rağmen,patronla ilişkisi vardı,alaylıydı üstelik,lisedeyken girmiş oraya artık kaç senedir kullandıttırıyosa kendını,iyi bir yer etmiş,altına araba çektirmiş,öğlen işe gelebilen biri.
Tiksindim,iğrendim,ilk iş deneyimim ertesi gün yapamayacağımı söylememle bitmiş oldu.Yalnızca o kızı kurtarmak adına,Muhasebede çalışan bayanın daha ilk günümde bağırdığını ve orada herkesin uyması gereken kurallara o kadının uymadığını söyleyerek çekip gittim.Ve adam bana temızlıklerı sadece o kıza yaptırdıgını benım yapmam gerekmedıgını,O'na tanınmayan fırsatların bana tanınacagı konusunda inandırmasına ragmen,yapamayacagımı soyledım.Ben çıktıktan sonra kızcagızı iş çıkışında aradım,adam herkesi azarlamış özellikle o kadını,ortalığı ayağa kaldırmış..Ben şeyide soylemıstım mesela mutfaga personel cep telefonu kullanmayacak mesai saatınde kullandıgı tespit edılırse 50tl maaştan kesilecek yazısını gordugumu fakat,muhasebedekı bayanların il telefonundan belkı gunde 10sefer arkadaslarıyla aılelerıyle konustugunu soyledım,böyle adaletsız bır yerde çalışamayacagımı kesin bir şekılde soyledım..
Gelgelelim benım orada başlamam benım ıcın bırsey kazandırmadı belkı ama,oradaki o kızcağızın ezilmişliğinin,çaresizliğinin sesi oldum.Ve burnu 5 karış havada olan o kadına büyük patron benden sonra dersini verdi.Kız benimle öyle mutlu konustuki ben 6aydan fazladır burada çalışıyorum sen nasıl ilk günden fark ettin,nasıl bır cesaret bu burayı ayağa kaldırdın dedi.Demekki ben o kızın kaderine yön verdim orada.Gerçekten hep fırsatım olsa böyle iyilikler yapabılsem,ezilmiş insanları savunabılsem.

Aslından bir önceki işimde çok enteresan bir yerdi.Ama oranın hikayesini başka zaman anlatayım şimdi ikisi birbirini tutmasın..

4.05.2010

being a robot 9-6


Yine ofiste uyuyakaldım.Pazartesilerden sora salılarıda sevmiyorum artık.Horuldayarak uyuduğum bir işim var :) Allah herkese nasip etsin inşallah.Deri koltukların üzerinde uyuması rahatsız sadece alttan sürekli soğuk geliyo gibi :D
Ofiste tek başına çalışmanın hem çok iyi yanları hemde kötü yanları var dostlar.İyi yanlarını sıralayacak olursak makyajsız salaş halde işe gelmek,arada bankada işin olduysa sıçtın,transfer dekontu almaya gıttım uykudan yeni kalktıgım çok belliydi muhtemelen işten geldiğime kimse inanmadı.Nerede kalmıştık bakımsız zavallı bir halde işe gelirsin,sadece ve sadece arkadaşlarınla dışarı cıkacagın bır gün hafif bir makyaj serpiştirirsin,biri kapıyı çaldığında korkarak açarsın.Sigaranı keyifle içersin ama sen keyifle içerken yedek anahtarla patronun eşi zank diye içeri girebilir,ben yaşadım bu durumuda :) Evde hazırladığın sandviçini heryere dökerek yiyebilirsin.
Gelelim kötü yanlarına,işe makyajsız ve iğrenç halde geldiğinde bir kaç saat sora aynadakine küfür edersin,sürekli ama sürekli bu durumu yaşıyorum günlerdir.Bir ofis arkadaşın bile olmadığı için gün içinde tüm arkadaşlarını arayıp durursun,ailede dahildir bu listeye.Asosyalliğe giden bir yapı başlamıştır artık.Evine gidersin deli gibi uykun vardır halbuki tüm gün zaten uyumuş yada uyuklamışsındır buna ragmen bile..Patronun her aradığında seni bir zavallı konumuna düşürür 'Jade arkadaşlarını çağırsana kahve içersiniz ofiste sıkılmazsın hem' bu cümleyi çok duyuyorum.
Bugün yalnızlıgımın son günü oldugunu düşünüyorum umarım yarın patronum döner artık :) düşünün bu kadar sıkıldım :)
Havalarda ısındı bu arada,ben hala uzun gömlek hatta üzerine birde yarım yelek giyiyorum,nedense ben herzaman yaza geç girenlerdenim.Her sene harıl harıl gelsin dıye bekleyıp,geldiğindede mevsimlik kıyafetlerimle dolaşmaya devam ederim.Böylede garip biriyim elbise,şort giydiğimde herkes bakıcak rahatsız olucam dıye ilk ben giymek istememişimdir hiç.Ben iyice yaşlı gibi oldum bu aralar,böyle değildim yaa noluyoo bana!! Antibiyotik içiyorum bir haftadır ondan mı böyleki bilemedim şimdi..
Azizim benim ruhum yaşlanmış meğersem..Sevgilim gelsinde belki toparlanırım,yoksa benim durum vahim..
En azından adam geldi diye kendime çeki düzen veririm,yoksa bu gidişle kendime saygım kalmıycak aşmam lazım bunu aşmam..

3.05.2010



Zodyaklının iğrenç bir şekilde aldatılmasından sonra güven ve değer kavramlarım alt üst oldu.Aslında zemin buna müsaitti,sadece ben kendimi kandırıyordum sanırım bir çok konuda.

Uzun süredir kendi hayatımı bir yabancıymışım gibi izliyorum,hani insan eskiden farklıdır bir süre sonra değiştiğini fark eder yaa,aynen bunu yaşıyorum.Çok garip ama,bazen izlerken çift karakterlimiyim acaba diye düşünüyorum.Çünkü elimde iki adet kişilik var,biri eski Jade,diğeri 2-3 aydır oluşan yeni Jade.Aslında yeni olanı seviyorum.Umursamaz,üzülmez,güçlü bir karakter,eski Jade'in bir çok eksiğini örter nitelikte.Duygusal açıdan sadece eskisi gibi içli biri değil,kolay yıpranmayan,eskiden kaldırabileceği şeylere artık tahammülü olmayan biri.
İkisiyle birden aynı anda yüzleşmem ne zaman olacak acaba? Ve olduğunda artık eski olan mı yeni olan mı olucam merak içerisindeyim.
Aslına bakılırsa yakın bir zamanda olacağını düşünüyorum.Çünkü sevgilim kısa bir süre sonra askerden dönüyor.Asıl kendimle çelişmem o zaman başlıycak sanırım.Çünkü tepemde sürekli değiştiğimi söyleyecek biri olacak.Buradaki arkadaşlarım tüm gerçekleri alıştıra alıştıra farkettikleri için onlar yadırgamadı,ama sanırım o çok yadırgıycak.Bunun kötü olduğunu düşünecek.Aslında benim için iyi olduğunu anlayamayacak.Çünkü kendi açısından görecek herşeyi,bencil olacak.
Herneyse belki de öyle olmaz kimbilir,sadece senaryolarım bu yöndedir belki.
Çünkü O'da değişmiş olacak en az benim kadar.Bu kadar farklılığı kaldırabilecekmiyiz acaba ? Ya da görmezlikten gelip bir süre oyun mu oynıcaz yine hayatlarımızla,bilemiyorum..
Gerçekten uzun süredir kafamı kurcalayan bir konu bu.Ve yakın zamanda beni çok fazla tanımayan birinin uyarmasıyla fark ettim.
Ne yapalım oda yeni olanı kabullenmezse zorla kabullendırecek değiliz ya,ben onu her haliyle kabullenmişsem O'nun da yapması gerekmez mi..Bunları şuan için düşünmesi manyaklık mı acaba!! Yada bir nevi hala korkularım olması anlamına mı geliyor bilemiyorum off!