27.12.2009

so far away


bugün yine kapkaranlık başladı günüm.yine erken kalkıp bir dilim ekmek bir parça peynirle kahvaltıyı geçiştirdim,bugün uzunca bir süre sonra üşümedim odamda ılık bir hava var dışarda.oysaki yeni umutlarla,neşelerle başlamak isterdim güne,ama yapamadım.renksiz dünyamdaki rengarenk kelebeği aradım lakin yine gelmedi.aslında bu kadar hüzünlü değildimde.bir anda değişebiliyor ruh hali,hayalimdeki boşluklar hiç olmadığı kadar renklenip farklı farklı şekillere girebiliyor.yeni uyanmadım fakat bir rüyayı yarıda bırakmış gibiyim.

alışmak istiyorum hiç alışamıycam gibi görünen yeni durumlara,hayatın getirdiklerine.umarım başarabilirim,uzun süredir hiç kararlı olmadığım kadar kararlı ve yenilmez hissediyorum kendimi.demek ki artık daha çok güveniyorum kendime,ayaklarım sapasağlam basıyor yere ve daha cok inanıyorum umut bagladıklarıma.aslında bende neden bahsettıgımı bılmıyorum ama derinde bir yerde var olan bir diğer varlığım biliyor.çünkü öyle hissettiriyor,bi gün karanlıklar biticek,ışıl ışıl yanıp sönen günler başlıcak diyor..ve sanırım başlıcak..ama şimdi değil,biliyorum daha vakit var,ve beklemekten korkmuyorum,sevdiğim ve inandığım şeyler için hiç bi zaman beklemekten korkmadımki.hiç bi zaman bu kadar korkak olmadım.bana yetecek ve çok çok fazlası olan bişeyi bile bir hiç uğruna kaybetmedim.

kaybetmedim fakat ya o beni kaybederse..bunu düşünmek bile istemiyorum aslında.herzaman en kötüyü düşünen ben bu durumu hiç bi zaman düşünmek bile istemedim.korkularımla yüzleşmekten korkuyorum.herşeyde korkusu olan bir insanın bile en zayıf oldugu anlar olabiliyor.bunu en iyi bilenlerdenim.artık bilmek istemiyorum.hayatımın ince çizgilere bağlı olduğu bir dönemde bilmek istemediğim şeyler zaman zaman tokat gibi yüzüme çarpıyor.bunu engelleyemiyorum.aslında engelleyemediğim durumların olması da iyi bişey çünkü herşey benım olsaydı bu gerçek bir hayat olmazdı.

son cümlelerimi okurken neden bahsettiğimi anlayacaksınız...sevgi..tüm bunları yaptıran,düşündüren ve yön veren tamamen sevgi.bir anne gibi,bir baba gibi,bi sevgili gibi sevmek..demekki olabiliyormuş,aynı anda bir kaç şekilde seviliyor,düşünülüyor,özleniyor ve şefkat gösterilebiliyomuş.ne kadar doğru bilmiyorum ama içimdeki ses bana hep doğru olduğunu söyledi,inanmak istiyorum sadece..umarım bu iyi bir başlangıç olur,yeni yıldada aynı karmaşa ve duygu şaşkınlığıyla yaşadığımı düşünmem..gölgelerin altında uyumak yerine,ışıklarla dans ederim,umarım herkes için de öyle olur..

2 yorum:

  1. her yıl olduğu gibi bu yılda gelen yeni yıldan bir şeyler beklemek. değişen bir şey olmasını istiyorsan bunu yeni yıldan değil kendinden beklemelisin. 1 ocak 2010 tarihinin 28 aralık 2009 dan hiç bir farkı yok. farkı yaratacak olan senin yapacaklarındır.

    YanıtlaSil
  2. kesinlikle farkındayım zaten konum yılbaşına umutla bakmak değil hayata umutla bakmaktı,ama sonuna dogru yeni yılın geldıgını anımsayıp herkese iyi yıllar demek üzere o cümleyi kurdum

    YanıtlaSil

salça olanlar :)