28.12.2009


marifetli bir kızcagız oldum bu aralar.ama bendeki marifet düzeyi kızları aşan bi şekil vesselam :D içimde nasıl bir erkeklik hormonu varsa örgü örmek,dikiş dikmek,yemek yapmak degil maalesef.er kişilerin yapmaları gerekenleri yapar oldum.oldum olası zati var bende böyle bir hamur.fayans döşemek olsun,harç karmak olsun,mutfak dolabı monte,duvar boyası..bilimum inşaat işlerine meraklı ve becerikliyim kanımca :) mesela geçen hafta uzun bi uğraş sonunda klozet iç sifonunu değiştirdim ve ekstradan musluk borusunu değiştirdim..şimdik burdan okuyunca ammada basitmiş diyebilir bir çok kişi.ama değilmiş maalesef.o sifon takımının contası su kaçırınca basit olmuyormuş :)

herneyse valideyle koçtaşa gidip değiştirdik,tekrardan işe koyuldum o koca kapağı kelebekli vidalarıylan oturttum sıkıca sora düzgünce çalıştı allahtan.artık çift kademeli olarak çalışan bir klozete sahibim hahah.çoğu kız yapamaz sanmıyorum,maharet ister maharet :) napiim benim kafamda böyle işlere çalışıyo.mesela bilgisayar masamı da yıne koçtaş gibi bi yerden almıstık,montesini evde kendımız yaptık,gayette zevklı oluyor,konu üzerine tartışılıyor evde,aletler ortaya dökülüyor falan hoş yani..

kısa bir süre sonra odamı boyamayı planlıyorum fakat duvar kagıtları var ve baya problem olucak onları kazımam lazım evvela.neyse onlara bir çare bulcam artık..ama benimde artık normal kızlar gibi bir yaşantım olsun istemekteyim.mesela dikiş yapmayı hala bılmıyorum,gömleklerimi annem dıkıyor,düğme bıle dıkemem herhal :( lisedeyken bir kaç çorabımı dıkmeye çalışmıştım,ama gıyıldıgınde resmen elıne sıyah ıplıkle dikmiş gıbı gorunuyordu bariz belli yani.annem öyle bir dikiyodu ki sanki hiç sökülmemiş yeniden yaratıyodu kadıncagız sanki.yok anacığım bunu öğrenmem şart evde onu bunu dikiyim en iyisi bu aralar..

bir de çocuklugumda mahalledeki tüm kız arkadaşlarım dikiş,nakış yapardı..olayın popülerliği ilk şöyle başladı.elimize ip ve tığ alıp zincir atmayı öğrendik,,günden güne işin boyutu değişir oldu.biri cıktı bi gün çiçek yapıp gelmiş,diğeri sehpa örtüsü,bir diğeri yastık kılıfı,ama ben hala zincir atıyorum,başkada bişey öğrenemedim.metrelerce zincir yaptım,birde onları sandalyelere baglayıp üzerınde ip atlıyordum evde haha böyle bir gariptim.akranlarım evde nakış,örgü işleri yaparken,bahçede dedemle bisiklet lastiğine yama yapıyorduk,inanılmaz zevklıydı ama.yamayı ateşle yakarak yapıyorsun,leğene sokuyosun lastıgı tutmuşmu dıye falan,o yandıgı zaman cıkan kokuyu bıle hala hatırlarım :) böyle bir çocuktum işte ben,mahalledeki erkek çocuklarla kavga eden,sabahtan akşama kadar bisikletten inmeyen,tüm kolları ve bacakları yara bere içinde,anneannem çagırmadan eve gelmeyen bir çocuk.

ama bir o kadar da merhametli bir çocuktum..çok iyi hatırlıyorum.anneannemle çarşıya pazara bi yere gitmiştik,karşıdan karşıya geçiyorduk ama elele gidiyoruz küçüğüm ya :) herneyse yaşlı ninenin biride elinde bastonuyla gecmeye çalışıyodu,anneannem 'bi gün bende o nine gibi olcam bak kızım' dediydi ben hüngür hüngür ağlamaya başlamıştım..akşam yattıgımızda anneannemin meşhur masalları vardır ve dillere destan bir anlatışı,bazen anlatırken 5sanıyelık susar en son ne soyledıgını unutur,horlar gıbı olur seslenmezsen :)bu yaşımda bile pür dikkat dinliyorum minik kuzenlerime anlatırken.

27.12.2009

so far away


bugün yine kapkaranlık başladı günüm.yine erken kalkıp bir dilim ekmek bir parça peynirle kahvaltıyı geçiştirdim,bugün uzunca bir süre sonra üşümedim odamda ılık bir hava var dışarda.oysaki yeni umutlarla,neşelerle başlamak isterdim güne,ama yapamadım.renksiz dünyamdaki rengarenk kelebeği aradım lakin yine gelmedi.aslında bu kadar hüzünlü değildimde.bir anda değişebiliyor ruh hali,hayalimdeki boşluklar hiç olmadığı kadar renklenip farklı farklı şekillere girebiliyor.yeni uyanmadım fakat bir rüyayı yarıda bırakmış gibiyim.

alışmak istiyorum hiç alışamıycam gibi görünen yeni durumlara,hayatın getirdiklerine.umarım başarabilirim,uzun süredir hiç kararlı olmadığım kadar kararlı ve yenilmez hissediyorum kendimi.demek ki artık daha çok güveniyorum kendime,ayaklarım sapasağlam basıyor yere ve daha cok inanıyorum umut bagladıklarıma.aslında bende neden bahsettıgımı bılmıyorum ama derinde bir yerde var olan bir diğer varlığım biliyor.çünkü öyle hissettiriyor,bi gün karanlıklar biticek,ışıl ışıl yanıp sönen günler başlıcak diyor..ve sanırım başlıcak..ama şimdi değil,biliyorum daha vakit var,ve beklemekten korkmuyorum,sevdiğim ve inandığım şeyler için hiç bi zaman beklemekten korkmadımki.hiç bi zaman bu kadar korkak olmadım.bana yetecek ve çok çok fazlası olan bişeyi bile bir hiç uğruna kaybetmedim.

kaybetmedim fakat ya o beni kaybederse..bunu düşünmek bile istemiyorum aslında.herzaman en kötüyü düşünen ben bu durumu hiç bi zaman düşünmek bile istemedim.korkularımla yüzleşmekten korkuyorum.herşeyde korkusu olan bir insanın bile en zayıf oldugu anlar olabiliyor.bunu en iyi bilenlerdenim.artık bilmek istemiyorum.hayatımın ince çizgilere bağlı olduğu bir dönemde bilmek istemediğim şeyler zaman zaman tokat gibi yüzüme çarpıyor.bunu engelleyemiyorum.aslında engelleyemediğim durumların olması da iyi bişey çünkü herşey benım olsaydı bu gerçek bir hayat olmazdı.

son cümlelerimi okurken neden bahsettiğimi anlayacaksınız...sevgi..tüm bunları yaptıran,düşündüren ve yön veren tamamen sevgi.bir anne gibi,bir baba gibi,bi sevgili gibi sevmek..demekki olabiliyormuş,aynı anda bir kaç şekilde seviliyor,düşünülüyor,özleniyor ve şefkat gösterilebiliyomuş.ne kadar doğru bilmiyorum ama içimdeki ses bana hep doğru olduğunu söyledi,inanmak istiyorum sadece..umarım bu iyi bir başlangıç olur,yeni yıldada aynı karmaşa ve duygu şaşkınlığıyla yaşadığımı düşünmem..gölgelerin altında uyumak yerine,ışıklarla dans ederim,umarım herkes için de öyle olur..

8.12.2009

soruların keşke ile yanıtı


keşke bugün gitmeseydin..planladığım herşeyi hiçe sayarak.duygularımı,benliğimi,hayallerimi götürmeseydin..nasıl bilebilirdim gideceğini,nasıl bilebilirdim bitecegini..belki de hep bildim aslında ama bilmek istemeyeni oynadım.gittin işte yaa ben neden burdayım ki,ben neden gidemiyorum,neden çaresizim.aslında hep böyleydim.görememişim yanındayken sadece açamamışım gözlerimi açmak istememişim.bitti işte ne anlatayım aldığım iğne ipliklerimi,asker pazarlarınımı,deşiyimmi herşeyi.ama içmiycem bu akşam,çünkü ne içecek kadar param ne de içecek bir arkadaşım var hoş zaten canımda ilk defa içmek istemiyor.ne istediğimi bilmez bir haldeyim.keşke keşke keşkeler mahvediyo şuan beynimi.ağlayamıyorum bile yaa gözlerim dolu dolu oluyo kalakalıyorum öyle.bi şaşkınlık bir beklenmeyen doluya yakalanmışım gibi bi his bu.aslında mecalim yok yazmaya ama tek dostum şuan klavyem ve karsımdaki beyaz ekran.bi bilsen o hep gurur yapar dediğin insan ne kadar çaresiz şuan,ve hiç bir zaman aslında gurur yapmadıgını bir bilsen.belkı de bılıyosun bilmesen tahammül etmezdinki,kesinlikle biliyosun..senin hiç bişeyden haberin yokki,istediğin ve inandıklarınla yaşamaya devam et benim dünyamda degıl belkı ama kendı dünyanda sorgulayacagına eminim.ne çok sevmiştim çocuk seni,seni değil kendimi ne kadar çok değiştirmişim farkında olmadan.ne çok zarar verdin bana,nasıl kendime gelicem ben? bir daha başka bir insanı sevmekle mi,,tiksiniyorum bu düşünceden.ne kolay ama bee sevdir kendini sonra istediğin bahaneyle çek git,kalp kır,ağır konuş.ayrılma ama karsındakını bu duruma mecbur bırak.sonra sömürü yap...beni bu kadar mı sevdin sevgilim? ben sana birşey hissettiremeyecek hale ne zaman geldim?ne zamandan beri yanımda rahat edemez oldun? bunlar hiç bir zaman cevabını bulamıycak sorular.asla asla..bitmiş aşkımızı yayınlıyorum kızamıyacaksın bana.bitti çünkü...keşke giderken kalbimdeki lekeyi de nasıl temizliyecegimi soyleyıp öyle gıtseydın,belkı bu kadar perişan olmazdım,keşke içimdeki şey nasıl geçer yardım etseydin,aaa gerçi mecburmuşuz yaa birbirimize diyecek elbet birşey bulurdun.iki insan birbirine niye mecbur olur aa salak sevgilim? niye niye?sevmediğinden mi mecbur olur,bu kadar kavgaya ragmen sevmedıgınden oluyosa ismimi değiştiririm...neyse nerde kalmıştık gittin,gitmende,ellerim üşüyo kalbim büyümüş gibi hissediyorum ama boyle buyuk bir boşluk içinde büyüyor,acı veriyo.hersey için teşekkür ediyorum sana,kısa kesıyorum çünkü mecalim kalmadı beyaz sayfalarda artık gozumde buyuyor.mutluluklar dılıyorum çaresizce tüm yalnızlıgımla hoşçakal öaaa çok sevdim çok sahiplendim hunharca tüketmişiz demekki,hoşçakal