28.12.2009


marifetli bir kızcagız oldum bu aralar.ama bendeki marifet düzeyi kızları aşan bi şekil vesselam :D içimde nasıl bir erkeklik hormonu varsa örgü örmek,dikiş dikmek,yemek yapmak degil maalesef.er kişilerin yapmaları gerekenleri yapar oldum.oldum olası zati var bende böyle bir hamur.fayans döşemek olsun,harç karmak olsun,mutfak dolabı monte,duvar boyası..bilimum inşaat işlerine meraklı ve becerikliyim kanımca :) mesela geçen hafta uzun bi uğraş sonunda klozet iç sifonunu değiştirdim ve ekstradan musluk borusunu değiştirdim..şimdik burdan okuyunca ammada basitmiş diyebilir bir çok kişi.ama değilmiş maalesef.o sifon takımının contası su kaçırınca basit olmuyormuş :)

herneyse valideyle koçtaşa gidip değiştirdik,tekrardan işe koyuldum o koca kapağı kelebekli vidalarıylan oturttum sıkıca sora düzgünce çalıştı allahtan.artık çift kademeli olarak çalışan bir klozete sahibim hahah.çoğu kız yapamaz sanmıyorum,maharet ister maharet :) napiim benim kafamda böyle işlere çalışıyo.mesela bilgisayar masamı da yıne koçtaş gibi bi yerden almıstık,montesini evde kendımız yaptık,gayette zevklı oluyor,konu üzerine tartışılıyor evde,aletler ortaya dökülüyor falan hoş yani..

kısa bir süre sonra odamı boyamayı planlıyorum fakat duvar kagıtları var ve baya problem olucak onları kazımam lazım evvela.neyse onlara bir çare bulcam artık..ama benimde artık normal kızlar gibi bir yaşantım olsun istemekteyim.mesela dikiş yapmayı hala bılmıyorum,gömleklerimi annem dıkıyor,düğme bıle dıkemem herhal :( lisedeyken bir kaç çorabımı dıkmeye çalışmıştım,ama gıyıldıgınde resmen elıne sıyah ıplıkle dikmiş gıbı gorunuyordu bariz belli yani.annem öyle bir dikiyodu ki sanki hiç sökülmemiş yeniden yaratıyodu kadıncagız sanki.yok anacığım bunu öğrenmem şart evde onu bunu dikiyim en iyisi bu aralar..

bir de çocuklugumda mahalledeki tüm kız arkadaşlarım dikiş,nakış yapardı..olayın popülerliği ilk şöyle başladı.elimize ip ve tığ alıp zincir atmayı öğrendik,,günden güne işin boyutu değişir oldu.biri cıktı bi gün çiçek yapıp gelmiş,diğeri sehpa örtüsü,bir diğeri yastık kılıfı,ama ben hala zincir atıyorum,başkada bişey öğrenemedim.metrelerce zincir yaptım,birde onları sandalyelere baglayıp üzerınde ip atlıyordum evde haha böyle bir gariptim.akranlarım evde nakış,örgü işleri yaparken,bahçede dedemle bisiklet lastiğine yama yapıyorduk,inanılmaz zevklıydı ama.yamayı ateşle yakarak yapıyorsun,leğene sokuyosun lastıgı tutmuşmu dıye falan,o yandıgı zaman cıkan kokuyu bıle hala hatırlarım :) böyle bir çocuktum işte ben,mahalledeki erkek çocuklarla kavga eden,sabahtan akşama kadar bisikletten inmeyen,tüm kolları ve bacakları yara bere içinde,anneannem çagırmadan eve gelmeyen bir çocuk.

ama bir o kadar da merhametli bir çocuktum..çok iyi hatırlıyorum.anneannemle çarşıya pazara bi yere gitmiştik,karşıdan karşıya geçiyorduk ama elele gidiyoruz küçüğüm ya :) herneyse yaşlı ninenin biride elinde bastonuyla gecmeye çalışıyodu,anneannem 'bi gün bende o nine gibi olcam bak kızım' dediydi ben hüngür hüngür ağlamaya başlamıştım..akşam yattıgımızda anneannemin meşhur masalları vardır ve dillere destan bir anlatışı,bazen anlatırken 5sanıyelık susar en son ne soyledıgını unutur,horlar gıbı olur seslenmezsen :)bu yaşımda bile pür dikkat dinliyorum minik kuzenlerime anlatırken.

27.12.2009

so far away


bugün yine kapkaranlık başladı günüm.yine erken kalkıp bir dilim ekmek bir parça peynirle kahvaltıyı geçiştirdim,bugün uzunca bir süre sonra üşümedim odamda ılık bir hava var dışarda.oysaki yeni umutlarla,neşelerle başlamak isterdim güne,ama yapamadım.renksiz dünyamdaki rengarenk kelebeği aradım lakin yine gelmedi.aslında bu kadar hüzünlü değildimde.bir anda değişebiliyor ruh hali,hayalimdeki boşluklar hiç olmadığı kadar renklenip farklı farklı şekillere girebiliyor.yeni uyanmadım fakat bir rüyayı yarıda bırakmış gibiyim.

alışmak istiyorum hiç alışamıycam gibi görünen yeni durumlara,hayatın getirdiklerine.umarım başarabilirim,uzun süredir hiç kararlı olmadığım kadar kararlı ve yenilmez hissediyorum kendimi.demek ki artık daha çok güveniyorum kendime,ayaklarım sapasağlam basıyor yere ve daha cok inanıyorum umut bagladıklarıma.aslında bende neden bahsettıgımı bılmıyorum ama derinde bir yerde var olan bir diğer varlığım biliyor.çünkü öyle hissettiriyor,bi gün karanlıklar biticek,ışıl ışıl yanıp sönen günler başlıcak diyor..ve sanırım başlıcak..ama şimdi değil,biliyorum daha vakit var,ve beklemekten korkmuyorum,sevdiğim ve inandığım şeyler için hiç bi zaman beklemekten korkmadımki.hiç bi zaman bu kadar korkak olmadım.bana yetecek ve çok çok fazlası olan bişeyi bile bir hiç uğruna kaybetmedim.

kaybetmedim fakat ya o beni kaybederse..bunu düşünmek bile istemiyorum aslında.herzaman en kötüyü düşünen ben bu durumu hiç bi zaman düşünmek bile istemedim.korkularımla yüzleşmekten korkuyorum.herşeyde korkusu olan bir insanın bile en zayıf oldugu anlar olabiliyor.bunu en iyi bilenlerdenim.artık bilmek istemiyorum.hayatımın ince çizgilere bağlı olduğu bir dönemde bilmek istemediğim şeyler zaman zaman tokat gibi yüzüme çarpıyor.bunu engelleyemiyorum.aslında engelleyemediğim durumların olması da iyi bişey çünkü herşey benım olsaydı bu gerçek bir hayat olmazdı.

son cümlelerimi okurken neden bahsettiğimi anlayacaksınız...sevgi..tüm bunları yaptıran,düşündüren ve yön veren tamamen sevgi.bir anne gibi,bir baba gibi,bi sevgili gibi sevmek..demekki olabiliyormuş,aynı anda bir kaç şekilde seviliyor,düşünülüyor,özleniyor ve şefkat gösterilebiliyomuş.ne kadar doğru bilmiyorum ama içimdeki ses bana hep doğru olduğunu söyledi,inanmak istiyorum sadece..umarım bu iyi bir başlangıç olur,yeni yıldada aynı karmaşa ve duygu şaşkınlığıyla yaşadığımı düşünmem..gölgelerin altında uyumak yerine,ışıklarla dans ederim,umarım herkes için de öyle olur..

8.12.2009

soruların keşke ile yanıtı


keşke bugün gitmeseydin..planladığım herşeyi hiçe sayarak.duygularımı,benliğimi,hayallerimi götürmeseydin..nasıl bilebilirdim gideceğini,nasıl bilebilirdim bitecegini..belki de hep bildim aslında ama bilmek istemeyeni oynadım.gittin işte yaa ben neden burdayım ki,ben neden gidemiyorum,neden çaresizim.aslında hep böyleydim.görememişim yanındayken sadece açamamışım gözlerimi açmak istememişim.bitti işte ne anlatayım aldığım iğne ipliklerimi,asker pazarlarınımı,deşiyimmi herşeyi.ama içmiycem bu akşam,çünkü ne içecek kadar param ne de içecek bir arkadaşım var hoş zaten canımda ilk defa içmek istemiyor.ne istediğimi bilmez bir haldeyim.keşke keşke keşkeler mahvediyo şuan beynimi.ağlayamıyorum bile yaa gözlerim dolu dolu oluyo kalakalıyorum öyle.bi şaşkınlık bir beklenmeyen doluya yakalanmışım gibi bi his bu.aslında mecalim yok yazmaya ama tek dostum şuan klavyem ve karsımdaki beyaz ekran.bi bilsen o hep gurur yapar dediğin insan ne kadar çaresiz şuan,ve hiç bir zaman aslında gurur yapmadıgını bir bilsen.belkı de bılıyosun bilmesen tahammül etmezdinki,kesinlikle biliyosun..senin hiç bişeyden haberin yokki,istediğin ve inandıklarınla yaşamaya devam et benim dünyamda degıl belkı ama kendı dünyanda sorgulayacagına eminim.ne çok sevmiştim çocuk seni,seni değil kendimi ne kadar çok değiştirmişim farkında olmadan.ne çok zarar verdin bana,nasıl kendime gelicem ben? bir daha başka bir insanı sevmekle mi,,tiksiniyorum bu düşünceden.ne kolay ama bee sevdir kendini sonra istediğin bahaneyle çek git,kalp kır,ağır konuş.ayrılma ama karsındakını bu duruma mecbur bırak.sonra sömürü yap...beni bu kadar mı sevdin sevgilim? ben sana birşey hissettiremeyecek hale ne zaman geldim?ne zamandan beri yanımda rahat edemez oldun? bunlar hiç bir zaman cevabını bulamıycak sorular.asla asla..bitmiş aşkımızı yayınlıyorum kızamıyacaksın bana.bitti çünkü...keşke giderken kalbimdeki lekeyi de nasıl temizliyecegimi soyleyıp öyle gıtseydın,belkı bu kadar perişan olmazdım,keşke içimdeki şey nasıl geçer yardım etseydin,aaa gerçi mecburmuşuz yaa birbirimize diyecek elbet birşey bulurdun.iki insan birbirine niye mecbur olur aa salak sevgilim? niye niye?sevmediğinden mi mecbur olur,bu kadar kavgaya ragmen sevmedıgınden oluyosa ismimi değiştiririm...neyse nerde kalmıştık gittin,gitmende,ellerim üşüyo kalbim büyümüş gibi hissediyorum ama boyle buyuk bir boşluk içinde büyüyor,acı veriyo.hersey için teşekkür ediyorum sana,kısa kesıyorum çünkü mecalim kalmadı beyaz sayfalarda artık gozumde buyuyor.mutluluklar dılıyorum çaresizce tüm yalnızlıgımla hoşçakal öaaa çok sevdim çok sahiplendim hunharca tüketmişiz demekki,hoşçakal

25.11.2009

eften püften


uzun süredir fırsat bulamadım birşeyler yazmaya çünkü boş zamanlarımda askere gidecek olan sevgilime ufak sürprizler hazırlamakla meşgul idim.gel gelelim itina ile bir liste hazırladım içinde yok yok azizim :) ayacıkları mantar olmasın diye mantar spreyinden,pudrasına,traş köpüğünden ,traş jeline,boyuna asılan para kesesine,not defterınden,ikimizin en anlamlı resimlerine ve daha bir çok ayrıntıyı hazırlamaya toparlamaya çalışıyorum.hazırlamasına hazırlıyorumda aramız bu aralar limoni,adam gitmeden önce tut ki terketti napıcam o kadar eşyayı bilmiyorum,artık otogara gidip bir başka askere verip sevindiririm napiim :(
bu arada halkbank'ın yaptıgı sınava gırdım,umutlu degılım.yazmadıgım süre zarfında sınava hazırlandım,bir ara zehirlendim.iki risk grubu gıdayı aynı anda tüketttiğimden oldu muhtemelen.çıntar denilen tadı kırmızı eti andıran bir mantar kavurmasıyla birlikte ton balığını aynı anda yersen ertesı gün benım gıbı kusma ve ishal sendromuyla karsı karsıya kalabılırsın.neyse geldi geçti en azından.
mutsuzum bu aralar,kendımı mutlu etmek ıcın çeşitli yollara başvurdum ama olamıyorum.bılmıyorum belkı de kotu bır sey olcak.hani oyle hıssedılır bazen ve ardından olur ya ,fırtına öncesi sessızlık ve durgunluktayım.keşkem desperate housewifes'ın işsiz güçsüz evde takılan üniversite mezunu türk kızı hali olsaydı ,muhtemelen baya bir tutardı.hatta başrolde beni ve zodyaklı'yı oynatsınlar idöl bile oluruz belkim.zodyaklıyla reklam projemız vardı aslında yapamadık o yüzden yazıyorum.BİM'de keşfettiğimiz şahane çamaşır suyuna kısa reklam filmleri çekecektik.ismi güldal çamaşır suyunun,bu arada kesinlkle tavsıye ederım hayatınızda boyle bır çamaşır suyu kullandıgınızu sanmıyorum.domestos falan hikaye :)
yine çorba kıvamında bir yazı oldu,ben şimdi kemeraltına asker malzemeleri satan dükkanları bulmaya gidecegim bana şans dileyin..

4.11.2009

nefes al nefes veeeer :)


ebru şallı ablamıza hayran kaldım.bugün 2defa pilates yaptım kendisiylen.hiç üşenmedim,gayet keyifliydi sanki kendisi psikoloji eğitimi almış gibi 'iyi hissediyoruz süper hissediyoruz' gibi cümlelerlen izleyiciyi şahane motive etmekte ve gaza getirmekte.onun o kemikli omuzlarını ve mini minicik kuru poposunu gördükçe azmedip 8kere yapılan hareketi 12 defa yapmışlığım olmadı değil :) kendisi maşallah o kadar esnekki bazen sinirimden kahroldugum anlarda oldu elbet.şimdik stretch diye bir hareket var,isminden anlaşılacağı üzere germek,esnetmek manasında.tek bacagını arkana alıp diğer bacagını uzatıyorsun ve üzerine esneyebıldıgın kadar esnıyosun ellerınlen bırlıkte.yanı sımdı burda anlatması kolay canlarım lakin iş uygulamaya gelince vahh anam vahh ben ne olmuşum böyle nasıl bir ham çökelek olmuşum bu koca kadın bilem ne kadar esnıyor bide kendıne bak 2cm esneyemedın ulan diyosun.bide kendisi esneyebildiği gibi eliylen ayagının üstünde nefes alıp verebılıyorda yuhh dedim yaa yuhh cidden.neyse şu stretch denen harekete yapana kadar tav olmuş modundayım.sevgili kuzenimde pilatese başlamış onunda gazıyla her sabah yapmaya karar verdim ve saatimi 9:30'a kurdum.bakalım yarın sabah hangi hareketleri öğretecek bize ebru üstad :)

gelgelelim sporun ve pilatesin verdiği şevklen ve gazlan yemek yemeyi azaltmış olan ben nasılsa kilo verip sıkılaşıcam dıye kedi gibi mutfaga gidip birer ikişer kurabiye avına başladım.kurabiyeleri aldığım dolapta geçen haftaki perşembe pazarından almış oldugumuz mısırlar gözüme ilişti.ve satıcının pazarda tencere içinde patlatmış oldugu o popcornlar aklıma geldi.ama gördüğünüz üzere herşey tamamen spontane oluyor benim bir suçum yok valla :) neyse kurabıyelerı bir güzel yedim,ve ders çalışırkende bi ara mola verip popcorn yapmayı planlıyorum.fazlamı yapıyorum :D

1.11.2009

Too fat??

soğuk buz gibi bir hava var dışarıda.son iki gündür yazın tamamen bitmiş olduğunu fiziksel olarakta anlamış oldum.şükürler olsun artık hasta değilim umarım uzun bir süre daha olmam.tam zamanında bitmiş hastalık egerki devam etseydi zatürreye kadar yolu olabilirdi şuanki soğukla.dün aylar sonra tartıldım ve gördüğüme kendim bile inanamadım.hayatım boyunca hiç 56 kilo oldugumu hatırlamıyorum.iyileşme dönemine girdiğim için artık kilo vermeye çalışmam lazım sanırım.işin kötü yanı erkek arkadaşımla kilo farkımız eşitleniyor.
bide ben yemek yemeyi çok seven bundan keyif alan bir insanım azizim.nasıl olacak bilmiyorum.bu yaşıma kadar kilo almaya çalışan ben şuan nasıl vericem.kabus gibi ama yaa.bu sabah son defa pastırmalı kayseri böreğinden yedim :( şuan bunları buraya yazarken hakikaten kendimi obez gibi hissettim.bide gazete falan okuyunca iyice sinirim bozuldu ebru şallı insanı şişman kadın güzel degıldır bıdı bıdı diye konuşmuş.tamamen antipati duydum o insana oysa dün akşama kadar bu konuyla ılgılı hayallerım vardı sabahları ebru şallıyla pilates yapmayı öğrenecektim,,hayatta izlemem artık o çöpşişi.öyle ama bi önce kendine baksın tığ gibiden de zayıf kemiklerini herkes rahatlıkla sayabılıyor..offf sinir oldum ben niye öle değilim :( komplekse girdim bile sanırım.
şuan için alacagım tedbir akşamları kesinlikle yemek yemicem asla asla.bu salak alışkanlıgım yüzünden oldu hepsi.onun dışındada makarna,hamur işi vs türü tamamen bitti.zaten evde her allahın günü mutlaka iki çeşit zeytinyaglı yemek bulunuyor,onlardan tüketicem ekmeksız yada kepek ekmegıyle vebırde olmazsa olmaz salata hatta bazen ogle yemegı yerıne sadece salatada yıyebılırım.şimdilik kötü gitmedikçe planlarım bunlar.bide meyve suyuda içmicem artık.içersemde eger ogle yemegını yememem lazım.iki haftadır abartılı bi şekılde meyve ve sebze suyu içtim,kereviz sapına kada
r..onlar yuzunden de kilo almış olmam mümkün

29.10.2009


amansız gribe yakalandım ey sevgili okuyucu!! hastalıgım geçmek bilmiyor.bugün bayram ona bile sevinemedim.dün fazlasıyla ilaç içmiş olduğum için gece çarpıntı,ateş basması ve üşümekten sabaha dek uyuyamadım.bi grip insanı bu kadar mı çaresiz bırakıyormuş diye defalarca düşündüm.hakikatten bırakıyormuş.bugün dünkü gibi abartmadım,dün evde ne bulduysam içtim.oysaki hayalim duşa girip buhar banyosuyla şifa bulmaktı,ama bu ters tepip kulaklarım tıkanıp burnum faşır faşur akmaya başlayınca evden dışarı cıkmayı bırak yerimden kımıldayamayacagımı anladım,bunun kanıtını ev terliklerini ters giymemle görsel olarak kendimede kanıtladım.her neyse evde bı cok insan saglıkçı olmasına ragmen abuk subuk ilaçlar içtim geçer ümidiyle.hatta bir tanesi cocuklar için olan tylol hot dı :D kalp krizinden ölmediğim için şanslıyım galiba.
açılırım ümidiyle benim için vazgeçilmez olmaya başlayan perşembe pazarına gittim bizimkilerle,amacım bol oksijen almak ve birazda olsa güneşin altında yürümekti.pek başarılı olmadı gerçi eve gelir gelmez yıgıldım nasıl bir yorgunluksa üstümden tren mi geçti tır mı geçti karar veremedim.ama ümitliyim biliyorum iyileşicem ve artık grip mikroplarını ilaçlarlan degıl kendı bunyemle yenıcem.siz siz olun grip ilaçlarından içerken dikkatli olun,gunde 2taneden fazla ıcmeyın hele ki içinde parasetemol maddesi olanlardan.cidden dikkatli kullanmak gerekıyor bu ilaçlar her doktorun sıradan yazdıgı reçetelerde bulunsada cok büyük yan etkileri mevcut ve iyileşmeyi bırak başka başka rahatsızlıkların cıkmasına sebep olmakta.
burdan geçmiş olsun demek için bile aramayan dostlarıma sesleniyorum,öpüyorum sizleri canlarım benim :)
şu an kafamda bir hayali canlandırıp o anı yaşamak niyetindeyim..sahilde sezlongta uzanırken buram buram terliyorum ve bu durumdan hiç şikayetçi değilim :) saglık çok önemli arkadaşlar kendinize dikkat edin.tedbirli olun.herkese saglıklı ve mutlu günler diliyorum.

24.10.2009


şifayı kaptım vede öyle böyle değil çok fenayım :( grip mi desem sinüzit mi desem faranjit mi desem toptan galiba :) sevgilim güya çorba içirmeye götürcekti dışarı çıktık ıhlamur içtim geldim.ondan da hayır yok.unutmuş çorbacıyı allahım yaa cidden enteresan.eve geldim bide kendime yemek yapmak için çaba sarf ettim şu hasta halsiz halimle.yazık bana yaa.
bu sabah kalktıgımda dehşet verici bi şekılde kalktım zaten..hemen anladım bir anormallik oldugunu öglen işlerim vardı dısarıda onları hallettim,daha sonra gripmidir nezlemedir ne haltsa artık kendimce etraftaki virüsleri yok etmek için yine dezenfekte işlemine giriştim.bide böyle geri kafalıyım azizim.ellerimi 10 kere yıkıyorum dokundugum yerlerı klorakla siliyorum klavye dahil buna,,neyse umarım faydasını görürüm yarına.haftasonumda zehir zemberek olcak geçmezse.benimki başladı keyifsizsin,hastasın ya neşesizsin..vs bıdı bıdı etmeye hastayım ulan görmüyomusun.ayy şuan cidden çok sinirlendim ama.ben hasta halimle bir tutam sevgi göriim diye yanına geliyorum adam keyifli olmamı bekliyo.yarın da şu kara büyümüdür nedir ismi o filme gitmeyi planlıyoduk,hayatta gitmem bugun o tepkılerı gordukten sonra.bu arada yalan oldu o canıım pancar suları,yanarım da ona yanarım,her sabah 8de gözlerim kapalı içtim onları faydalı diye,annede yalancı cıktı bi b.k bildiği yokmuş meger al işte yine hastayım yine hastayım :(
PS:resim cidden korkunç oldu ben bile baktıgımda rahatsız oldum :p

22.10.2009

perşembe pazarı


bugünlerde iddaa oynamayı bıraktım dostlar..ne bileyim sıkıldım bide iddaa bayii uzakta yatırmaya üşenir oldum.biraz da koca g.tlü oldum galiba hareketsiz bir yaşantım var,evdeysem gün içinde genelde oturma pozisyondayım,hareket ettıgım anlar yemek yemek,tuvalete gıtmek,bakkala gıtmek vs..eskiden spor yapan bir insan olarak zaman zaman bende yadırgıyorum kendimi.bide işin kötü yanı annem söylediydi de inanmamıştım,selülit başlangıcı var kalçalarımda,eskiden o iki kalçanın arasından bir metal parayı bırak yarım elma geçiyordu azizim.eeesi kahveye zaten pek düşkünlüğüm yoktu tamamen kestim,zaten kolada cok nadir içen biriyim sanırım tek yapmam gereken azıcık hareket yoksa yazın bikinin hayalini bile kuramıycam:( bir haftadır annemin alternatif tıp yönteminin deneklerinden biriyim.grip başlangıcım vardı ve çok eminim ertesi günde şiddetli grip vakası olacakken kurtuldum bu sayede.ne mi yapıyoruz; annem her sabah 8 civarı bide akşamları katı meyve sıkacagından pancar,havuç,elma,greyfurt,üzüm gibi içerik açısından bol vitamin dolu meyve ve sebzeyi sıkıp içiriyor.ama hakikaten faydası oldu daha bir dincim ve grip falan kalmadı yani.aynı zamanda bu pancarın antioksidan etkiside varmış;bi taşla iki kuş dedik hem vitamin depoluyoruz hem arınıyoruz :)

geçen ortaokuldan beri görüştüğüm bir arkadasımla bulustum.biz böyle ara ara gorusuyoruz aslında.bi dönem oda benim gibi çalışmıyordu ortak noktalarımızın fazlalıgından birbirimizi iyi anlıyorduk,gerçi yine değişmiş pek bişey yok.çok severim kendisini eskıden beri hayatımda nadir olan menfaatsiz,yalansız dolansız içi tertemiz bir kızcagız.ve geçmişte yaşanmışlıklar,birlikte paylaşılan bir dostluk-bağ oldugu için kat be kat fazla bu sevgi ona karşı.
bide bugün teyzemin bana eşlik edermisin demesiyle gaza gelip perşembe pazarına gittim.bir enteresan geldi bana o yüzden yazıyorum bunu.dört kilo ekşi elma bir liraydı bizde düzenli meyve sıkan insanlar oldugumuz için hiç kacırmayıp almak ıstedım.sonucta elıme alıp yemıcem zaten elmayı elımde hart hurt yemeyıde sevmem.ee haliyle elmaların 4kilosu 1tl olunca çürük çarık oluyor ve seçmek gerekıyor,etraftakı teyzeler garıp garıp bakıp guluyor hani sanki o anda almıyoruzda sanki çöpten seçiyoruz ,gercekten bi fena oldum ama.teyzemde garibim o esnada biz sıkıcaz bunları dıye acıklama yapıyor kime niye acıklama yapıyosunkı sanki.teyzem genelde cok konusan biridir olmadık anlarda çenesi çalışır halbuki o anda daha kotu bı duruma soktu bizi haberi yok.hahaha bide teyzenin biri geldi haliyle 4kilo elmayı seçmekte o kadar zaman alıyorki rezilliğin daniskası :) neyse teyze sey dedı benim teyzeye 'ee hanım seçmişsiniz hepsini hiç bişey kalmamışki bize' elindeki poşeti satıcıya bırakıp gitti.gelgelim halk pazarları rezilliğiyle bile bir güzel oluyor yinede.
bugün aslında galatasaray maçına gidicektim.dedim ne yapıyorum ben sevgilimi maçlarda bile yalnız bırakmayan bir insan oldum.üstelikte beşiktaşlıyım ama her gs maçına gidiyorum.çocukcagız arkadaslarıylan gitsin iki gün gormeyelım bırbırımızı ozleyelım dimi.boyle de çarpık yargılarım var işte napıceksin.amaaan kırdım dizimi oturdum evimde,ton balıklı makarna yaptım,kırmızı ojemi sürdüm kendimi iyi hissettim.pişman değilim.

15.10.2009

çikiletaa

an itibariyle sıkıntılı bir günü geride bıraktım.geride bıraktım diyorum çünkü sevgilimin yurtdışından benim için aldığı çikiletaların resmini ekranda görünce geride bırakılmayacak dert kalmıyomuş bee :) dakikalarca gözlerimi ekrandan alamadım cocuk msn de yazıyor cevap veremedim azizim kilitlendim resmen..kendi kendime güldüğümü gören annem ne karıştırdıgımı düşünerek an itibariyle yanımda belirdi gel de açıkla bu durumu monitör karşısında ablak suratıyla gülen bir tip :D tabiki size o çikiletaların resmini koymayacagım ne me lazım kalp krizine adrenalin patlamasına sebebiyet vermek istemem akşam akşam.
bugün zodyaklıyla halkbankasının sınavına bas
vuruda bulunduk.bankodaki eleman bizi samimi bulmuş olacakki kendisinin bile torpille girdiğini usulca fısıldadı.hiç umudum kalmadı yazılıyı gecsek bile sözlü için en az şube müdürü tanıdık bulmamız lazımmış,bir umut giricez artık.yazık ama ya devletin bankası bile torpile bakar olmuş heybeye 50liramız yanacak yazılıyı geçip sözlüden kalırsak.pişman olmayacagımı bilsem basvurmazdım zaten ne yapalım şansa ve torpile kaldı hersey.o diil de annem bu konularda çok ısrarcı sen mılletın lafına bakma gir oyle dedıklerıne bakma yok torpil fln olmaz bi umut olur vs. kadıncagızda umut baglamış resmen yaşadıgımız olayı anlattıgım halde bıle ıkna olmadı.neyse caniim valla benden günah gitti söledim ben en baştan.
neyse velhasıl büyüklerin batıl inançlarına da cidden inanamıyorum.gerçeklerden cok fazla uzaklaşıyorlar zaman zaman.ee kimisi buna inanç diyor ama
cogu zaman resmen mucize beklıyorlar bızden.biz iyi birşey bekledıgımızdede nedense kötülüklerini sunuyolar anlamış degılım..
nerde kalmıştım.çikiletaaa çikolata diyincede aklıma willy wonka geliyor cok sevıyorum o filmi ama ya.cocukluk günlerimi hatrlıyorum.ve gercekten johnny depp inanılmaz oynamış o karakteri.defalarca izledim ve bıkmadım ya öyle bir film.keza tim burton'un filmlerinde de johnny depp e hayran kalmışımdır.. bi ara feci derece yabancı dizi ve filmkoliktim diyebilirim.imdb'de ne kadar high score dizi ve film varsa izlemişliğim vardır.dizilerden en etkilendiğim' rome' olmustu.kısa bir tv dizisiydi ama nedense cok etkiledi beni eski romayı cok iyi betimlemişler.
dua edin bana sevgilim ve çikiletalarım sapasağlam gelsin :D bide bu aralar vizyona güzel bir film girsin zevkle izleyelim..

11.10.2009

once upon a time in north agean sea

vufff başlık çok şekilli oldu sanki :D bende bi an bile olsa kuzey egenin o büyülü atmosferinde hissettim kendimi..dedim acaba o kafamda beliren hayali yere gittim mi acaba ben :S yok yaa ben çiftlik evinden bozma yazlık evimizdeydim bu deyiş şu şekıldede olabilir yazlık evden bozma çiftlik evide yer yer uygun olabilir..neyse sonucta baslıkla alakalı olmayan bir yazı olacak bunu burda belirteyimde sonradan aradıgınızı bulamayıp bana saldırmayın :) once upon a time in north bla bla diince akla ilk gelen güzel bir olay yada boyle masalımsı tadda bir yazı bekliyor karşı taraf yani ben olsam öyle beklerdim.haftasonu bu garip tabirli evimizdeydim,hava inanılmaz sıcaktı hatta denize giren epeyce insanda gördüm.hatta bikinim yanımda olsaydı girerdim büyük ihtimalle.sanırım sessiz sakin ve insanın az olup börtü böceğin çok oldugu mekanlar bana da huzur vermiş olmalıki iyice sessizliğe büründüm bu sıralar..bu sessizliğin ve dolayısıyla sakinliğin vermiş oldugu rehavetle kendimi doğanın kucagına bıraktım..ee ama gercekten öyle oldu bahçedeki pepinoları saydım,dalları kurumaya başlamış domateslere bakıp hüzünlendim,eşek arılarından ve arka bahçedeki su hendeğinin içindeki kurbagalardan hiç tırsmadım,zeytinlerin olgunlaşmalarını seyre daldım,güneşin batışını izledim,bahçedeki arsız kedileri kovdum,bir kaç kelebek gördüm ve mutlu oldum ve incir ağacının altında sigara içtim..aslında düşününce daha fazlasını da yaptım ama bunları böyle tek tek sayınca benimde gözümde büyüdü baya birşey yapmışım dedim :)yaşlandımmı acaba ben yaa :) şimdi yazıyı gözden geçirince ciddi anlamda kafamda korkunç şeyler belirdi :D emekli öğretmen teyze uslubuna benzettim :D herseyden elini ayagını çekmiş ıssız yazlık evine gitmiş nerdeyse çiçeklerle böceklerle konuşacak kıvama gelmiş muhtemelen eşinden ayrılmış teyze hahaha..ama gercekten öyle hissediyorum bu şekılde tabir edilceksede umrumda değil tüm eleştirilere açıgım.aslında bir koca günde bir sürü ıvır zıvır daha oldu ama ayrıntıya girmeyeceğim sadece kendime şuan için güzel olan şeyleri anımsatmanın peşindeyim.nedense güzel olmayan durumları bile güzelleştirme boyutundayım bu aralar,herşey cok hoş ve güzel olmalı.yanlışları görmezden gelebılıyorum,aslında gorebılıyorum ama üzerlerinde durmanın anlamsız oldugunu dusunuyorum,aslında öyle de zaten.herşeyi olduğu gibi kabullendim,bence herkeste bunu yapmalı.olduğu gibi sevmeli,yaklaşmalı,değiştirmemeli.hani diyoruz ya herseyın katıksız olanı saf olanı güzel makul diye,bence bu insanlar içinde kesinlikle geçerli..

9.10.2009

a stupid bet



iki gündür iddaa oynuyorum.dünkü maçlarım 2maçla yattı nasıl üzüldüm anlatamam :( pek anlamam iddaa olayından ama seneler önce üniversite yıllarımda oynadıgımda şans eseri kazandıklarım olmuştu,aslında zor bişey de değil hani takip edip tahminde buluncaksın. o diil de beraberlik olayı kasıyo çok.şu kazanır bu kazanır dıyebılıyosun zorlansanda ama berabereyii bilemiyosun.zaten yatan bir maçım berabere bitmiş.bir de şeyi anlamıyorum erkeklerin bizi gerizekalı durumuna sokup' oyna bakalım şansına tutar belki' demesi  durumuna.yani sonuçta sizde şansına oynuyorsunuz top yani bu 1saniye sonra nerede olacagı belli mi.tamam bilgi olarak üstün olabılırsınız bende takıp etsem bende üstün olurum yorumumuda yaparım.kazanmam lazım yaa çeyizimi iddayla düzmeyi planlıyorum :D bu oyundan ev geçindiren varmış azizim.bir ajanda alıp macları ve takımları sıralasammı nasıl bir taktikte oynasam dıyorum.sanırım ben oyunu çok ciddiye almaya başladım,daha bir hafta öncesınden erkek arkadaşıma haftada 2kezden fazla oynayamazsın diyen ben değildim sanki.yazık ya çocugada birde dün arayıp 'sevgilim çook zevklıymış artık istediğin kadar oynayabilirsin' bile dedim.yuhh bana yuhh.çocukcagız bunalımdayken bile dengeli be birde bana bak!!!kanına girdiğim kız arkadaşımı da üstüne üstlük kumara alıştırıyorum kızın kafasına sürekli iddaa sokup duruyorum dün oda gaza gelıp alacagımız mıktarı gorunce ortak oynayalım demezmi :) bugün dayanamayıp kupon yaptı zaten kazanırsa 58tl alacak sey dıyor ' 8 tlsi ile iddaa oynarım 50yi cebe atarım ' ona da hayaller kurdurttum bırak işin kötü yanı oynayıp oynayıp kazanamamak.ama ya tutarsa? o zaman son kuruşa kadar mantıklı tahminlere yatırcam.aslında bugün çok sıkkınım azizim.herkes bi yerlerde.sevgilimin işi var kuzenımı aradım acmıyor en yakın kız arkadasım alsancakta erkek arkadasıyla bulusacak ben ise evde pinekleme modundayım..yazık bana..bide bu sabah iş görüşmesine gittim çok şık bir şirketti olmasını çok isterim.şuan günlük yazıyormuşum gibi hissettim hemen noktayı koymalıyım o halde..

7.10.2009

depresyon


sanırım sevgilim bir süredir bunalımda ve ben en iyi niyetimle yaklaşmaya sebebini yada sebeplerini anlamaya çalışıyorum ama nafile :S huyu kurusun ser veriyor sır vermiyor,benden mi kaynaklanıyor bir etkimmi oldu diye düşünmekten çıldırma aşamasına geliyorum zaman zaman..tamam bende cok bunalım ve depresyon dönemleri yaşadım ve sonunda en iyi halimle devam etmeye çalışıyorum ve buna ragmen o kötü oluyor ve herseyini bildiğiniz siz onun neden bu şekilde oldugunu bilemiyorsunuz.bir çok tahmınınız var ama tam olarak ne oldugunu soylemekte diretiyor..ve hayatımı ona adamış olan ben gercekten söylemedıgı her dakika içim içimi yiyor resmen;sacma bır cumle ve saçma bir bağlama oldu ama anlatabılmısımdır en azından :)..o tanıdıgınız sürekli gülen gozlerınde ışık saçan enerji saçan adam gitmişte sanki içi boşaltılmış bir su şişesi var karsınızda,garip bir tabir oldu ama öyle..sanırım şimdi onu anlayabiliyorum..acaba oda benim kötü oldugum dönemler bu kadar acı çekmişmiydi halimi görüp içi sızlamışmıydı..muhtemelen öyle..sevdiğiniz bir insanı böyle görmek acı yaa acı veriyoo sürekli nasıl düzeltebilirim ne yapabilirim sebep benmıyım ne olabılır nasıl bu hale geldi yada cok daha önceden boyleydıde ben mi gec farkına vardım dıye onlarca soru aklınızı virüs gibi tarıyor..gelgelim hayatım bu dönem geride kalmış dönemlerde oldugu gibi zemheriden çıkmış gibi.kendimi ruhen tedavi etmeye çalışırken erkek arkadasımıda toparlamaya eskı halıne getrmek için çabalıyorum ama sureklı bin kez neyın var dıye sormakla cocuk tabikii toparlanacagı varsada toparlanamıyor..acaba böyle yapmamla daha cok strese gırıyomu dıye de düşünmüyo değilim.ama napiim elimde olan bişey deil ben açık bir insanım ne derdin varsa ugrastırma söyle be kardeşim :) bana da kendinede eziyet etme dimi :)yok yok galiba çok üstüne gidiyorum yoksa bile adam bunu büyütüyor kafasında benımde etkımle.ama bunuda düşündüm bunalımdaymıs gıbı davranmıyım normal hersey yolunda gibi davranıyım dedim ama beceremıyorum işte ya yazık bana :( yeteneksizim..neyse deniyim bakiim belkide zor değildir yapabilirim belki eger mutlu olcaksa eskisi gibi niye olmasın.bide şunu fark ettim ben cidden polyyanna gibi oldum yaa bi süredir ciddi anlamda en olmayacak en olumsuz olaya hoş ve sevimli gözle bakıp küfür etmem kızmam bagırmam gereken yerde cok normal gayet sogukkanlı tepkıler vermeye başladım,cok enteresan ben değişiyorum ve bunun farkındayım ve bu güzel bişey ve sanırım başlığın ismi değişim türünden bişey olsa daha uygun olabilirdi.

5.10.2009

first time


uzunca yıllardan sonra ilk yazım olacagı için sanırım heyecanlıyım ve sanırım bu yüzden şuan stres bile yaptım :) umarım kısa bir sürede geçer bu durum,bir dakikada blog ismini tasarlayıp hiç birşey düşünmeden yazmaya başlamak bu olsa gerek.. umarım çabuk geçer bu heyecan şuan eski zamanlarda yazdıgım yazıları düşünüyorum şuan bundan kendim bile sıkıldım hatta..zaten amacım dünya klasiklerindeki gibi yazmak falan değil ,becerememde,genelde konudan konuya atlamayı çok iyi beceriyorum sanırım.... biliyorum şu dakikada bile çok sıkıcıyım yaklaşık bir aydır antidepresan kullanan biri olarak sanırım bir seye karar verırken hala uygulama konusunda sorun yasıyorum..gönül isterdiki kaygılar olmasın,bu belki hepimizde var ama bende normal olanlardan daha cok var :) burda şu yazıyı yazarken bile binbir tane sey kafama gırmekte ve benı resmen saçmalatmakta..herneyse sanırım bu seferlik kendıme daha fazla eziyet etmeden bu yazıyı kısa kesmelıyım umarım bi daha ki sefere bu kadar strese girip kendime eziyet etmem :D